Teknolojiden oluşturduğumuz atıklar

elektroni-copluk-turkiye-b_640x360
En son çıkan telefonu, en iyi bilgisayarı, en akıllı ev aletlerini almaktayız. Peki artık kullanmadıklarımız için bir planımız var mı ?
Yenisini alıp eskisini hemen kenara atıyoruz. Çünkü onunla artık ne yapılır bile bilmiyoruz. Ülkemizi bırakın dünya bile o kadar çaresiz ki bu konuda. Teknolojik aletlerin geri dönüşümü çok zor ve bu atık diğer atıklar gibi değil.
Dünyada Bamako, Basel sözleşmesi gibi uluslararası antlaşmalara göre, gelişmiş ülkeler , gelişmekte olan ülkelere çöplerini bıramazlar ama bu teknoloji atıklarının üstüne “yeniden kullanılarbilir” ibaresi koyularak bir çok ülkeye , Çin, Hindistan, Gana, Nijerya gibi bir çok ülkeye gönderiliyor.  Basel sözleşmesinin yürürlükte olmadığı ABD’de ise çöp ihracatı zaten yasal.
Elektronik atıkların içerisinde çocuklar çalıştırılmakta, bir araştımaya göre çocukların yüzde 80’ninde kanında tehlikeli miktarda kurşun bulunmakta.
Atıkların içerinsindeki altını çıkarmak için siyanüre batırılıyor. Bunun ve elektirik atıklarının yakılması sonucunda GUIYU’da temiz su bulunamıyor, tarım yapılamıyor.
Atıkların gönderildiği ülkeler gelişmiş teknolojiye zaten sahip olmadıkları için sadece içerisindeki metalleri çıkartmak için yakıyorlar. Bu aletlerin içerisinde, civa, kurşun, polivinil, penta klorür, fosfor, kadmiyum ve berilyum gibi insan sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atam maddeler mevcut. Bu maddelere temas anında sitres, genetik bozukluklar, kanser, kalp hastalıkları gibi bir çok rahatsızlık ortaya çıkıyor. Maddeler yakılıp havaya karıştığı için hem çevreye hemde o sektörde çalışmayan kişiler içinde tehlike oluşturmakta.
Sonuç olarak gerçekten bu teknoloji çılgınlığında bilinçlenmeye, kendimize gelmeye ihtiyacımız var. Kendine zararı olmadığını düşünüyorsan yanılıyorsun. Ama senin yaptığın pislik bir baskasının hayatına mal olmakta.

 

Yazı gezinmesi