Sanayide Alman Devrimi  : Endüstri 4.0
  1. Anasayfa
  2. Sektör Haberleri

Sanayide Alman Devrimi : Endüstri 4.0

0

Endüstri 4.0, 4. Endüstri Devrimi ya da 4. Sanayi Devrimi terimleri ülkemizde yeni yeni dillendirilmeye başlandı. Ben yabancı kaynaklarda da daha sık gördüğüm “Endüstri 4.0” şeklini kullanmayı tercih ediyorum. Konunun ilk ortaya atılışından öncesine, bu ideali oluşturan dünyanın en büyük 4. ekonomisi Almanya’nın sanayi atılımı sonrası işçi sınıfına ihtiyaç duyduğu döneme gitmek sanırım konuyu analiz etmemize yardımcı olacaktır. Birçoğumuzun ailesinden birilerinin de gittiği Almanya’nın Türkiye’den işçi alımına başlaması 1960’lı yıllardaydı. Bu tarihlerde Almanya’nın sanayileşme hızı nüfus artışının üzerinde olduğundan bazı ülkelerden iş gücü talep etmişti. 1975’li yıllara kadar devam eden bu transfer, 1975’li yıllara gelindiğinde geri dönüşü teşvik şeklinde ters biçimde uygulanmaya başlandı.

Bu tarihlerde alınan, farklı dili, dini, kültürü, değerleri olan insanlar, haliyle gittikleri bölgelerde sosyolojik çatışmalara ve azınlık problemleri üretmeye başladılar. Buraları neden yazıyorsun, sen mühendislik açısından konuyu ele al diyebilirsiniz ancak şahsi kanaatim konunun anlaşılması ve temeline inmek için bu kısma değinmenin önemli olduğudur.

Günümüze geldiğimizde Almanya, bu problemlere yatırım yapmaktansa niteliksiz iş gücünü en aza indirmek, ara elemanları azaltarak yerine interneti ve robotları koyacak bir yatırım yapmayı uygun görüyor. 2011 yılında Hannover fuarında ilk defa kullanılan bu terim, 2012 yılında Bosch ve Kaggermann’ın konuyla alakalı öneri dosyasını Federal hükümete sunmasıyla daha ciddi bir hal almış ve 2013 yılında yine Hannover fuarında Endüstri 4.0 raporu sunularak sektöre yeni bir yol haritası çizilmişti.

Bu akıma Almanya’nın ardından Amerika’da benzer sesler duyuldu. Amerika’nın tamamını kapsamamakla birlikte özellikle daha geleceğe dönük bir sanayiye sahip Kaliforniya, Silikon Vadisi bu devrime gayet sıcak bakıyor ve bunun için çalışıyor. Bu devrimin ortaya çıkmasında etkili olan 9 büyük gelişme ise hemen alttaki görselimizde mevcut.

Bunları burada bırakalım ve tarihte gördüğümüz sanayi devrimlerini ele alalım:

Sanayi Devrimleri

  1. Su ve buhar gücünün mekanik tezgahlara aktarımı
  2. Ford’un üretim bandı ve elektriğin seri üretime entegresi
  3. Bilgisayarların makinelerle birlikte çalıştırılması (Programlanabilir makineler)
  4. Endüstri 4.0

Önceki devrimlere baktığımızda, döneminde ciddi yankı uyandırmış, maliyetleri düşürmüş ve üretilen malzemeyi daha rahat alabileceği şekilde tüketiciye ulaştırmış olduklarını görüyoruz. Endüstri 4.0 ile birlikte nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyulacağı açık. Özellikle yazılım, mekatronik gibi alanlar öne çıkacak gibi görünüyor. Aynı zamanda maliyetleri %5 ile %20 arasında azaltacağı da artık her yerde bahsediliyor. Ancak yatırım maliyetinde oluşacak artışın da gözden kaçmaması gerekiyor.

Burada Türkiye’de bunun uygulanabilirliğini de tartışabilirdik ancak benim kanaatim buna gerek olmadığı yönünde. Bir malzemeyi üretmede birim maliyet hesabında hâlihazırda Türkiye’de bir malzemeyi üretmek daha uygunken eğer Almanya veya diğer sanayi ülkeleri bu dönüşümü gerçekleştirdiğinde artık yaklaşık aynı maliyetle üretim yapmaya başlayacak. Bu durumda Türkiye bu avantajını kaybetmemek için bu sistemleri geliştirmeye ve dönüşüme adapte olmaya çalışmalı.

Bu sebeple Türkiye bunun uygulanabilirliğini tartışacak konumda değil, bunu uygulamaya mecbur. Bu sistemlerin birçoğunun aktif uygulamalarının 2020-2030 yılları arasında başlayacağı öngörülüyor. Bu günlerde dünya devleri yavaş yavaş bu dönüşüm için denemeler yapıyor. Sistemin kısmi olarak uygulandığı büyük şirketlerde (Siemens, Dassault gibi) başarılı olduğu gözlenmiş.

Örnek 1: Siemens ve bir Alman ekipman üreticisi ortak çalışarak, fiziksel makinelerden toplanan verilerden yararlanarak parçaların işlenmesini simüle eden bir sanal makine geliştirdi. Bu sayede işleme süreci için gerekli hazırlık süresi %80 azaldı.

Örnek 2: Dassault Systemes ve BoostAeroSpace, Avrupa havacılık ve savunma sanayi için bir iş birliği platformu kurdu. AirDesign adlı bu platform, tasarım ve üretim konularında iş birliği için ortak çalışma alanı oluşturuyor ve bunu bulut tabanlı bir hizmet olarak sunuyor. Böylece birçok iş ortağının ürün ve üretim verilerini paylaştığı karmaşık operasyonlar verimli şekilde yönetiliyor.

Bu gibi örneklerin sayısını artırabiliriz. Yakın zamanda yine bazı teknoloji haberlerinde rastladığımız sürücüsüz çekici (tır) testlerinin başarıya ulaşması, gelecekte teknolojiyle birlikte makinelerin insan gücünü neredeyse ortadan kaldıracağı ve insanlardaki hata faktörünü minimize edeceği gerçeğini önümüze çıkarıyor. Ancak vasıflı eleman ve ara eleman açığı oluşacağı da bir gerçek. Konuyla alakalı bazı eleştirmenler işsizliğin artacağını söyleseler de bazıları ise vasıfsız elemanların süreç içinde vasıflılara dönüşeceğini söylüyorlar.

Yazıyı daha fazla uzatamıyorum, çok sığ bir yazı olduğunun da farkındayım ancak bu kadar büyük bir projenin, devrimin 3-5 sayfada anlatılmasını da beklemek doğru olmaz. Benim buradaki amacım yüzeysel verebildiğim kadar bilgi vererek bu konuya dikkati çekmekti. Konuyu daha teknik olarak inceleyeceğim bir yazı daha olacak. İlk başta bu yazıya eklemeyi düşünsem de bu yazıyı daha fazla uzatırsam kimse okumaz diye düşündüm. Bu yüzden teknik meseleler ve konuyla alakalı internetten ulaşılabilir kaynakları gelecek hafta yazacağım.

Okuduğunuz için teşekkürler. Konuyla alakalı soru, görüş ve önerileriniz için alttaki yorum bölümünü kullanabilir veya bizimle iletişim bölümünden iletişime geçebilirsiniz.

Bu yazı sende ne reaksiyon verdi ?
  • 0
    _tt_
    Üşüttü
  • 0
    sabr_m_zorlad_
    Sabrımı Zorladı
  • 0
    ayd_nlatt_
    Aydınlattı
  • 0
    rahatlatt_
    Rahatlattı
  • 0
    mutlu_etti
    Mutlu Etti

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni yayınlardan anında haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir