Geçtiğimiz günlerde Nature Communication’da yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar bağırsaklarda yağ yakımından sorumlu olan bir beyin hormonunu aydınlattılar.
Beyinde önemli rolleri olan serotonin hormonunun vücutta yağ yakımını kontrol ettiği daha önceki çalışmalarda aydınlatılmıştı. Fakat şu ana kadar bu mekanizmanın nasıl çalıştığı hakkında herhangi bir kesinlik yoktu. Bu soruya cevap bulabilmek için biyoloji ve genetik çalışmalarında sıklıkla kullanılan bir solucan olan C.elegans üzerinde araştırmacılar gen tarama çalışması yaptılar. Çalışmanın amacı hangi genin eksikliğinde beynin yağ yakım fonksiyonunun işlevsiz hale geleceğini belirlemekti. Çalışma sonuçları gösterdi ki FLP-7 geni, yağ yakımını kontrol eden beyin hormonunun işlevini yerine getirmesini sağlıyor.
İlginç olan şu ki seksen yıl önce bu genin memelilerdeki eşleniği olan Tachykin proteinin domuz bağırsaklarındaki kas kasılmasından sorumlu olduğu tespit edilmişti. Fakat günümüze kadar bilim insanları yağların yakımında beyin ve bağırsaklar arasındaki bağlantıyı aydınlatamamıştı.
Çalışmaların ilerleyen safhalarında, araştırmacılar serotonin ve FLP-7 arasındaki ilişkiyi incelediler. Sonuç olarak görüldü ki beyinde serotonin hormonunun artışına paralel olarak sinirlerde FLP-7 proteininde salgılandığı ve ilerleyen süreçte bu proteinin dolaşım sistemine karışarak bağırsaklarda yağ yakımını başlattığı belirlendi.
Özet geçecek olursak vücuttaki besin durumuna göre beynin salgıladığı serotonin hormonu, bağlantılı olarak FLP-7’ninde salgılanmasını sağlıyor. FLP-7 işleminin ilerleyen sürecinde bağırsak reseptörlerini uyararak yağların yakılıp enerjiye dönüştürmesini gerçekleştiriyor.
Buna ek olarak, araştırmacılar genetik müdahaleler ile FLP-7’nin fazla miktarda salgılanmasının solucanlar üzerinde nasıl bir etki yaptığını da incelediler. Bu testler ile FLP-7’nin fazla salgılanmasının bağırsaklarda yağ yakımını artırması dışında yeme alışkanlıkları üzerinde herhangi bir yan etkisinin olmadığı da aydınlatıldı.
Bu buluşun ilerleyen süreçlerde obezite ile mücadele de önemli tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine öncülük edeceği düşünülüyor.
Kaynak: bilim.org