Limbik, kelime anlamı olarak “sınır “anlamına gelmektedir. Limbik sistem terimi; duygusal davranışları ve motivasyon güdülerini kontrol eden nöral devrelerinin, tümünü kapsayan sistem demektir. İnsan beyninde fonksiyonlar alanlar açısından en yoğun olan, çekirdek diyebileceğimiz bir bölgedir ve fonksiyonu, dışarıdan gelen her türlü uyarana bedenimizdeki organların verebileceği cevabı, bizim vereceğimiz duygusal cevabı düzenleyen yerdir. Bu sistem, dışarıdan gelen her türlü stres uyaranıyla da boğuşmamızı sağlayan, aşık olduğumuzda harekete geçeni bir melodi duyduğumuzda da hislerimizi oluşturan sistem, bu sestir. Bu sebeple günlük yaşamımız için oldukça kıymetlidir.
Limbik sistemin görevleri;
– Aklın, duyguların düzenlenmesinde önemli rol oynar.
– Dışsal gerçekliği iç referanslara göre süzer.
– Olayları içsel değerlendirmeye göre yükler.
– Libidoyu düzenler. (Libido= davranışların temelini oluşturan cinsel içgüdü)
– Toplumsal ilişkiler ve bağ kurmada önemli rol oynar.
Özellikle de bağ kurma ile ilgili hayvanlar üzerinde yapılmış birçok deney vardır. Farelerin üzerinde yapılan deneyde; anne farelerin limbik sistemlerine zarar veriliyor. Zarar vermelerinin sonucunda, limbik sistemi zarar görmüş anne farelerin, yavruları üzerinde hiçbir bağ kurmadan, sanki cansız nesnelermiş gibi, kafeste köşeden köşeye fırlattıkları ve alışılmadık hareketlerde bulunduklarını görüyorlar. Bu deneyi, insanlar üzerinde düşünürsek, limbik sistemi zarar görmüş bir anne, bebeğiyle etkili iletişim gerçekleştiremez, bu da onlar arasındaki bağın oluşmasına büyük engel olur.
Limbik beyin, 10 haftalıkken oluşur. Hemen de deneyim kaydetmeye başlar. Fakat bunlar ne yazık ki hatırlanamaz. Çünkü hatırlanmasını sağlayan hafıza bölümü “neokorteks/ izokorteks” henüz 10 haftalıkken oluşmamıştır.
Limbik sistemin en önemli parçalarından biri, ilgili yapıları ile birlikte hipotalamustur. Hipotalamus ancak birkaç santimetre küp (4 gram) olan küçük yapısına rağmen limbik sistemin tüm düzeyleriyle iki yönlü iletişim yollarına sahiptir. Hipotalamus; beynimizin içinde kapsül görünümlü, Latince’ de ‘’iç oda’’ anlamına gelen bir yapıdır. Bu yapı da çok önemlidir. Vücudumuzdan gelen tüm duyular, koku duyusu hariç, beyinde kendisiyle ilgili merkeze girmeden önce, talamusa uğramak zorundadır. Üstelik talamus, ilgili sinyalin geçmesine izin verirse ancak o duyu beyinde gitmesi gerektiği merkeze ulaşır. Yani talamusun duyuları filtreleme özelliği vardır. Örneğin yüksek derecede konsantresiniz ve ders çalışmak için masanıza oturdunuz. Daha beş dakika geçmeden dışarıdan matkap, çim biçme makinesi vb. rahatsız edici ses duydunuz. İlk başlarda bu ses size bir miktar rahatsızlık verse de zamanla yaptığınız işe konsantre oldukça bu sesleri duymamaya başlarsınız. Çünkü talamus bu sesi gittikçe filtre eder, siz konsantre olmuşsanız eğer.
REFERANSLAR
• Hall J. E, Tıbbi Fizyoloji: Limbik Sistem ve Hipotalamus, s.754- 755, 2017.
• Hısım Y. Kanalı, Limbik Sistem ve Duygularla Bağlantısı.
• Ortapia Kanalı, Talamusu Koklamak.
• Pandora- Akademi Kanalı, Beynin Duygu Yönetim Sistemi.
• Şafak Keklik Kanalı, Limbik Sistem; Beyne Müdahale.
• Sağlık Kanalı, Limbik Sistem Nedir?