Günümüzde çoğu lise ve üniversite öğrencilerinin birçoğu akademisyen olmayı düşünürler. Dışarıdan bakıldığında çok havalı görünen bu meslek için karakter özellikleriniz uyumlu mu? İşte bu yazımızda gerçekten akademisyen olmak size uygun mu? 5 adımda kendinizi test edip bu meslek için uygun olup olduğunuza karar verin.
Akademisyen olmanın size uygun olduğuna karar verdiyseniz artık kendinizi geliştirmeye başlayabilirsiniz. Üzerine yoğunlaşabileceğiniz bir alan seçin, okumayı ve araştırmayı bir alışkanlık haline getirin. Türkçe kaynakların size yetmediği anlarda akademik çeviri kalitesinden emin olduğunuz güvenilir tercümelerden yabancı dillerdeki kitap, makale ve dergileri okumaya yönelebilirsiniz.
Meraklı mısınız?
Bu en önemli adımlardan biridir. Hiç kendinize sordunuz mu? Uçak nasıl uçar? Evrende başka gezegenlerde hayat gerçekten var mı? Ya da Bir ağaç yetişirken hangi minerallere ihtiyaç duyar? Sesim havada nasıl yayılır? Şimdi bunları herkes sorar dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bunları sormak tabi ki yetmiyor. Araştırıp öğrenmekte bu mesleğin bir parçası. Ve şimdi uçak nasıl uçar? Sorusu sizde bir merak uyandırdı ve bu yazıyı okur okumaz bu sorunun cevabını Google da araştırıp detaylı şekilde öğreniyorsanız ilk adımı başarı ile geçtiğinizi söyleyebilirim.
Sabırlı mısınız?
Günlük hayatınızda örneğin; kalabalık bir misafir grubunuz var. Devamlı içeriye çay, pasta, meyve servisi yapıyorsunuz. Annenize offf anne yeter ya! Dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama bunu bir şekilde sabrederek annenizi ve misafir grubunuzun kalbini kırmadan günü sabrederek geçebiliyor musunuz? Ya da bilgisayarınızda ki sorunun çözümünü Google da Türkçe sayfalarda arayarak bulamadınız. Hemen bilgisayarınızı kapıp bilgisayarcıya mı götürüyorsunuz yoksa vasat İngilizcenizle de bir şekilde sorunun çözümü olan sayfaları bulup onlardan çözebiliyor musunuz? Bazen bu işlem günler sürebilmesine rağmen yine de çözüyorsanız. Tebrikler bu aşamayı da geçmişsiniz demektir.
Durağan mısınız?
Günlük hayatta çok hiperaktifseniz bu mesleği iki defa düşünmelisiniz. Neden? Dediğinizi duyuyorum sanki. Akademisyen kişiler aslında günlerinin büyük çoğunluğunu bilgisayar başında ya da laboratuvarlarda ölçüm yaparak geçirirler. Çünkü devamlı yetişmesi gereken makale, bildiri, tez vs. işleri hiç bitmez. Bunlar olmasa bile ders için hazırlık yaparlar. Fazla hiperaktif kişiler bu meslekte çok sıkılacaklardır. Onlara çok durağan gelecektir. Bu sebeple bu kişilerin bu mesleği tercih etmesi doğru değildir. Durağan ve bilgisayar başında uzun süre kalabiliyorsanız. Akademisyenlik size daha uygun bir meslektir.
Şüpheci misiniz?
Bir arkadaşınız bir hikaye anlatıyor. Bir Bangladeşlinin Türkiye’de yaşadıklarından bahsederken kendi ülkesinin Türkiye’ye kıyasla çok küçük ve nüfus olarak çok fazla olduğunu söylüyor. Eğer bu bilgi sizde şüphe uyandırmıyor ve size Google’da Bangladeş yazdırmıyorsa. Siz aslında şüpheci değilsiniz. Şüpheci olmak aslında araştırmacı olmanın en önemli parametresidir. Doğrulama hissiyatı içinizde daima varsa ve bunu kesin bilgilerle doğruluyorsanız, Şüphecisiniz demektir. Tebrikler bir adımı daha geçtiniz.
Fedakâr mısınız?
Hayatımızda birçok zaman anne ve babalarımızın bizler için çeşitli fedakârlıklar yaptıklarını hepimiz görürüz. İşlerinden vakit artırıp sizlere zaman ayırırlar. Bunun dışında daha çok çalışıp sizlere yatırım için sizin okullarınıza ödeme yaparlar. İşte bu şekilde fedakârlığı akademisyenlik için yapabilir misiniz? Nedir bu fedakârlık? Arkadaşlarınız dışarda eğlenirken, siz yetiştirmeniz gereken makale ile boğuşacaksınız. Aileniz hafta sonu toplanmış piknik yaparken siz gitseniz bile aklınız pazartesiye yetişecek olan teziniz ya da bildirinizde olduğu için olaylara kanalize olamayacaksınız. Eşiniz akşamları ders çalıştığınız için çoğu zaman size trip atacak. Bunları kaldırabilecek misiniz? Akademisyenlik fedakarlık ister sakın unutmayın. Eğer bu fedakarlıkları ben yaparım diyorsanız. Tebrik ederim. Gerçekten akademisyen olmayı hak ediyorsunuz.