Yerçekimi, Dünya’nın her yerinde aynı olduğunu düşünüyorduk. Ama değilmiş. Kanada’nın Hudson Körfezi bölgesi, diğer bölgelere kıyasla daha düşük bir yerçekimine sahiptir. Bu ilginç olayın neden kaynaklandığını anlamak için yerçekiminin işleyişine bir göz atalım.
Yerçekiminin Temel İlkesi
Yerçekimi, kütlenin ve mesafenin birleşiminden kaynaklanan bir çekim kuvvetidir. Daha büyük bir kütle, daha güçlü bir yerçekimi demektir. Aynı şekilde, mesafe arttıkça yerçekimi azalır. Yani, Dünya’nın merkezinden uzaklaştıkça yerçekimi etkisi azalır. Bunu günlük hayatta düşünün – bir şeyi düşürdüğünüzde, Dünya’nın kütlesi sizi aşağı doğru çeker.
İki Olası Teori
Hudson Körfezi’nde yerçekimi neden daha düşük? Bu olayı açıklamak için iki olası teori vardır.
1. Isı Yayımı Teorisi: Bu teori, bölgedeki yerçekiminin az olmasının “ısı yayımı” veya “aktarımı” ile ilgili olduğunu öne sürer. Yerin altındaki katman, sıcak magma ile doludur. Magma sürekli hareket halindedir ve bu hareket, ısı yayımına neden olur. Dünya’nın çekirdeğinden gelen bu ısı, magmayı genişletir ve daha hafif hale getirir. Bu nedenle, daha hafif olan magma yukarı doğru hareket ederken, daha soğuk olan magmayı aşağı iter. Bu döngü sürekli tekrarlanır. Bu “ısı yayımı” akımı, Hudson Körfezi bölgesindeki yerçekimini azaltabilir, çünkü plakalar daha aşağı doğru çekilir ve altta daha az kütle kalır.
2. Buzul Çağı Teorisi: Bu teori, Hudson Körfezi’ndeki yerçekiminin düşük olmasının buzul çağından kaynaklandığını öne sürer. Yaklaşık 10.000 yıl önce buzul çağında, Kanada ve Kuzey Amerika’nın bu bölgesi devasa buz tabakalarıyla kaplıydı. Buzun erimesiyle birlikte büyük bir çöküntü oluştu ve toprak yanlara doğru itildi. Bu çöküntü bölgesinde durduğunuzda, Dünya’nın merkezine daha yakınsınız ve bu da yerçekiminin artmasına neden olur. Ancak, buzulun yok olmasıyla birlikte yerçekimi kaybı da meydana gelir. Bu durumda, yerçekimi kaybı, Dünya’nın merkezine yaklaşmanın sağladığı yerçekimi artışından daha fazladır.
İki Teorinin Etkileşimi
Aslında, Hudson Körfezi’ndeki yerçekimi azalmasının nedeni yalnızca bir teoriye dayanmamaktadır. İki faktörün de birleşimi bu olayı açıklar. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’ndeki jeofizikçiler, her iki faktörün de Hudson Körfezi’ndeki yerçekimini yarı yarıya etkilediğini belirtiyor. Isı yayımı ve buzul çağı etkileşimi, Hudson Körfezi bölgesindeki yerçekimi anormalliğini oluşturur.
Diğer Etkiler ve Yerçekiminde Varyasyonlar
Yerçekimi, sadece Hudson Körfezi’nde değil, dünya genelinde de farklılık gösterir. Kutuplarda yerçekimi daha güçlüdür, çünkü Dünya’nın basık şekli ve ekvatorda yerçekiminin daha zayıf olma eğilimi vardır. Dünya’nın dönmesi de yerçekiminin ekvatorda daha az hissedilmesine neden olur. Bu etkilerin bir kombinasyonu, Hudson Körfezi’nde yerçekiminin beklendiği gibi daha zayıf olmasına yol açar.
Yerçekimi anormallikleri, belirli bir bölgedeki kayaların yapısından kaynaklanır. Hudson Körfezi’ndeki yerçekimi anormalliği, büyük ölçekli bir etkiye sahiptir ve bu nedenle yerçekimi, enlemden beklenenden biraz daha zayıftır. Buzul çağı ve manto sıcak noktaları ve soğuk noktalarının etkileşimi, bu bölgede belirgin bir yerçekimi anormalliği oluşturur. Ancak, fark çok küçüktür. Florida gibi Ekvator’a daha yakın bölgelerde Hudson Körfezi’nden daha düşük yerçekimi vardır. Ancak, bu farkı hissetmek için büyük ölçüde hassas ölçümler yapmak gerekmektedir.
Kaynak: Narkive