Muhtemel İstanbul Depremi: Hazırlıklı Olmanın Önemi ve Deprem Senaryosu

İstanbul depremi senaryosu

Tarih: 5 Mart 2024 Saat: 03:00

Bir gece yarısı, İstanbul’da 7.5 büyüklüğünde şiddetli bir deprem meydana gelir. Depremin merkez üssü Marmara Denizi’nin derinliklerinde oluşur ve İstanbul’un tüm bölgelerinde şiddetli sarsıntılar hissedilir. Şehir genelinde çok sayıda bina hasar görür ve birçok insan enkaz altında kalır…

Hayır hayır, bu şekilde başlamak istemiyorum.

İstanbul gibi büyük bir metropolde yaşamak, her anlamda heyecan verici bir deneyim. Ancak, bu büyüleyici şehir aynı zamanda deprem gibi doğal afetlere karşı da son derece hassas bir konumda. İstanbul’da yaşayan herkesin bilmesi gereken en önemli şeylerden biri, olası bir depreme karşı hazırlıklı olmaktır.

İstanbul bölgesinde deprem oldu diyelim, geride kalan halkın ilk hamlesi ne olmalı ?

İlk olarak, sevdiklerimizin güvenliği için bölgedeki iletişim ağları ve elektrik durumu kontrol edilmelidir. Büyük bir deprem durumunda elektrik, telefon hatları ve internet bağlantılarının hasar görmesi muhtemeldir, bu nedenle iletişim kurmak zor olacaktır. Ancak, radyo sinyalleri depremlerden etkilenmeyeceğinden, herkesin telefonlarına bir radyo uygulaması indirmesi önemlidir.

Telsizi olanlar bir adım önde, çünkü telsiz ile iletişim kurmak daha güvenilir olacaktır. Bu nedenle, Kıyı Emniyeti’ni araştırarak “Amatör Telsizci Belgesi” almayı düşünmelisiniz. Bu belge, en zor anlarda bile iletişimi sürdürebilmeniz için büyük bir avantaj sağlayacaktır. Unutmayın ki, en zor zamanlarda amatör telsizciler büyük bir yardımcı olacak.

Telsiz ve radyo kanalları hazırsa bir sonraki aşamaya geçelim : İlk hazırlıklar

Depremin yol açtığı zararlar, yıkılan binalar ve ciddi hasar gören bölgeler için askeri birliklerden alınacak bir raporu beklemeliyiz. Bu rapor ile birlikte, depremden etkilenen İstanbul’un yanı sıra yakındaki diğer illerin de daha az hasar aldığını varsayarak, Kocaeli, Bursa, Tekirdağ ve Sakarya bölgelerinde deprem yardım noktaları kurulmalı. Tüm Türkiye’den gelen yardımlar bu noktalarda düzenli bir şekilde toplanmalı.

ilk müdahale

Bölgenin deniz yolu ulaşımı oldukça gelişmiş durumda. Bu sayede iş makineleri feribotlar aracılığıyla deprem bölgesine hızla taşınabilir. Bu yöntem, bize çok önemli bir zaman kazandıracaktır. Deniz trafiğiyle ilgili sorumluluk deniz polisi tarafından üstlenilecek ve bu süreçte büyük önem taşıyacaktır.

Gönderilen yardımlar, AFAD ve Kızılay ekipleri tarafından doğru noktalara yönlendirilecektir.

Yetersiz iş makinesi

İstanbul Depremi için bölgedeki nüfus yoğunluğunu göz önüne aldığımızda, Anadolu’da bulunan iş makineleri kesinlikle yetersiz kalacaktır. İstanbul’da tahmini 1 milyon 200 bin binanın bulunduğu düşünülmekte, bunlardan 800 bin tanesi ise 2000 yılından önce inşa edilmiştir. Bu eski binalar arasında en büyük riski taşıyan 800 bin ev olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum, bölgede en az 80 bin arama-kurtarma iş makinesine ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.

Sağlık hizmeti

Bölgeye insanlar ve yardımlar akın ederken, yaklaşık 20 milyon nüfusa sahip bir şehrin enkazından kurtulan insanlar için durum hiç de kolay olmayacak. Ülkemizde herkesin temel ilk yardım eğitimi alması gerekmektedir. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin Deprem ve Zemin İnceleme Şubesi’nin hazırladığı web sitesine göz atmanızı öneririm.

Ayrıca, enkaz altından kurtulan insanlar deniz yolu taşımacılığı ile Anadolu’ya sevk edilebilir. Sahil şehirleri, bu süreçte önemli bir rol oynayacak ve kurtulanlara güvenli bir liman sağlayacaktır.

Umarım böyle bir durum tekrar yaşanmaz. Ancak, olası afetlere karşı hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri almak her zaman önemlidir. Toplum olarak dayanışma içinde olup, güvenliği artırmak için çaba sarf etmeli ve afet yönetimi konusunda sürekli bir bilinç geliştirmeliyiz.

Yazı gezinmesi