Okyanusun en akıllı ve şirin canlılarından biri olan yunusların yüzünü hayal edin. Ne gördünüz? Gülümseyen bir yunus değil mi?
Peki, bu balıklar neden bu kadar neşeli görünebilirler?
Aslında yunusların tebessüm eden yüzleri, düşündüğümüz üzere bir “mutluluğu” ifade etmiyor.
Yunuslar hakkında en çok bilinen yanlış inanışlardan biri, yüzlerindeki sürekli gülümseme ifadesidir.
Her ne kadar sevimli görünüyor olsalar da size üzücü bir haberimiz var. Aslında, yunusların gülümser gibi duran yüzleri, onların gerçek duygularını yansıtmıyor. Yunusların ağız yapıları, doğal olarak gülümseme ifadesine sahip olmalarına neden oluyor.
Diğer hayvanlardan farklı olarak, yunusların dişleri ve çeneleri ağızları kapalıyken bile gülümser gibi görünmelerini sağlar. Bu durum, gerçekte yunusların duygularını veya ruh hallerini yansıtmaz. Yani, yunuslar hem mutlu olduklarında hem de stres altındayken aynı şekilde gülümsüyor gibi görünebilirler.
Bu aldatıcı tebessüm, yunusların insanlar tarafından farklı bir şekilde algılanmasına yol açmıştır.
Yunus parklarında ve terapi amaçlı kullanılan “yunus terapisi” programlarında, bu hayvanların sürekli gülümsediği düşüncesi, onları sevecen ve yardımsever varlıklar olarak tanımamıza neden oluyor. Ancak, bu durum yunusların gerçekten ne kadar agresif olabileceğini gözden kaçırmamıza yol açıyor.
Yunuslar, sanılanın aksine doğada oldukça vahşi hayvanlardır. Avlanırken veya sosyal grupları içinde rekabet ederken oldukça güçlü ve bazen de sert davranışlarda bulunabiliyorlar. Bu durum bile, aslında “gülümsemediklerini” ve bunun sadece anatomik bir durum olduğunu anlamamız için iyi bir sebep.